GENÇLİĞİN CEVABI
Ey Büyük Ata!
varlığımızın en mukaddes temeli olan,Türk İstiklal ve cumhuriyetini edebi bekçisiyiz.Bu karar,sarsılmaz irademizin degişmez ifadesidir.
İstkbalde hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir..bizler bütün hızımızı senden,milli tarihizden ve ruhumuzdaki sönmez iman ateşinden alıyoruz.Senin kurdugun kuvvetli temeller üzerinde attıgımız her adım sağlam,yaptıgımız her hamle şuurludur.En kıymetli emanetin olan Türk istiklal ve Cumhuriyeti,mevcudiyetimiz esası olaak eğilmez basların,bükülmez kolların,yenilmez Türk evlatlarının elinde ilelebet yasayacak ve nesillerden nesillere devrilecektir.Bu mukaddes emanete yönelen dahili ve harici bütün tecavüzler,iman dolu göğsümüze çarpacak ve parçalanacaktır.İstiklal ve Cumhuriyetimize kast edecek düşmanlar,en modern silahlarla mücehhez olarak en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi,milli şuurmuzun ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır.Çünkü,istiklal ve Cumhuriyetimize kast edenler karsılarında binlerce Türk tarihinin yılmaz evlatlarını,cumhuriyet inkilaplarının feyizli ve imanlı gençliğini bulacaklardır.
Ey en bütük Türk!
istiklal ve cumhuriyetimizi korumak mecburiyeti hasıl olunca,içinde bulunacağımız ahval ve şerait ne olursa olsun,kudret ve caseretimizi damarlamızdaki asil kandan alarak;bütün engelleri aşıp,her güçlüğü yenmek azmindeyiz.
Türk Gençliği
__________________________________________
Büyük Türk Ulusu'na;
Yukarıda Atamız'ın Gençliğe Hitabesi'nde yer alan cümleler için, "O güne ait laflar" diyebilir misiniz? Sizce bugün de aynı durum yaşanmıyor mu?
Bütün milli tesisler ölmüş eşşek parasına satılmıyor mu?
Aziz vatanın bütün toprakları imar yolu ile zaptedilmiyor mu?
Bütün fabrikalarımız, milli gururumuz işletmelerimize girilmiyor mu?
Ordumuz etkisiz hale getirilmiyor mu?
Bütün bunlardan daha elim ve vahimolmak üzere, iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içerisinde değiller mi?
Hatta bu iktidar sahipleri ellerindeki gücü şahsi menfaatleri için kullanmıyorlar mı?
Milletimiz harap ve bitap düşmüş durumda değil mi?
Eğer bunlara, "Yalan" diyemiyorsanız titreyip kendimize dönme zamanımız geldi demektir.
En yokluk zamanında dünyaya kafa tutan bu üstün millet, tüm kardeş kavgalarına, dıştan hırpalanmalara, Nobelci yazarcıklara, piç sevenlere, beyaza boyayıp bize güvercin diye yutturmaya çalıştığı karganın kanadında mektup yazanlara, insanların milletine ve ırkına küfür etmeyi serbest bırakmak için her yolu mübah gören, büyük dinimiz İslamı doya doya yaşamamızı engelleyen takkeli liboşlara rağmen yine ayağa kalkacağız?
________________________________________
Büyük Türk Ulusu;
Güneşli günler yakındır. Belki yarın belki yarından da yakın!
Ümitsizliğe düştüğünüz zaman mavi gökyüzüne bakın ve Atamız'ın şu cümlelerini hatırlayın. Göğsünüz bir kere daha kabarsın, tüyleriniz diken diken olsun, gözlerinizden iki damla yaş aksın.
ıÜü“Bu memleket dünyanın beklemediği asla ümit etmediği, bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu. Bu sahne en aşağı yedi bin senelik Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından korkar gibi oldu, sonra onlara alıştı.
Onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiatın çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu, Türk oldu. Türk, budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir"
